Yönetimimiz, depremin 2. yıl dönümünde Karamanmaraş’ta!

Yüreklerimizin yandığı gecenin üstünden iki yıl geçse de acımız hâlâ taze…

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 zelzelelerinin yıl dönümünde Galatasaray Spor Kulübü İdare Heyeti Üyeleri, merkez üssü Kahramanmaraş’a giderek ziyaretlerde bulundu.

Galatasaray Spor Kulübü İdare Heyeti Genel Sekreterimiz Eray Yazgan, Yönetim Kurulu Üyelerimiz Ece Bora ve Timur Kuban, birinci olarak Kapıçam Mezarlığı’nı ziyaret etti ve buradaki anma merasiminde dualar okundu.

Asrın felaketinde vefat eden ultrAslan üyelerinden Hüseyin Temir ve Mehmet Nuri Dağ ile aile üyeleri de kabri başında anıldı ve yakınlarına başsağlığı dilekleri iletildi. 

Yönetim Kurulu Üyelerimiz daha sonra Kahramanmaraş’ta çarşıyı gezdi ve esnafla bir araya geldi.

Yönetim Kurulu Üyelerimiz, Galatasaray Spor Kulübü & Nef Vakfı AFAD Hayat Alanı’ndaki konteyner kente ve ultrAslan Tekirdağ’ın vefat eden üyesi Cenk Serim ismine açılan kütüphaneye de ziyaret gerçekleştirdi.

Ziyarette Galatasaray TV YouTube kanalına da açıklamalar yapıldı.

Galatasaray Spor Kulübü İdare Heyeti Genel Sekreteri Eray Yazgan, şunları söyledi:

“Biz bundan 2 sene evvel o kabus geceyi yaşadıktan sonra sabahına uyandığımızda önümüzde iki ihtimal vardı. Ya biz ah vah ederek televizyondan yahut toplumsal medyadan burada yaşanan dertleri takip edecektik ya da bir aksiyon alacaktık. Sonuçta Türkiye’nin en büyük Sivil Toplum Kuruluşları’ndan bir tanesi olan Galatasaray Spor Kulübü olarak bizim burada rol almamız lazım dedik. Sabah saat 09.00’da bütün İdare Şuramız, birtakım gönüllülerimiz, değerli taraftar kümemiz ultrAslan’ın temsilcilerinden arkadaşlar, Yönetim Kurulu odamızda bir ortaya geldik. Süratlice neler yapabileceğimizi planladık. Çok kısa bir mühlet sonra da stadımızı fiziki şartları çok uygun olduğu için yardım toplama merkezi haline getirdik. Bunların hepsini Akut uyumu ile birlikte yaptık. Sabah 09.00’da kararını aldık, 10.00 – 11.00 üzere yardım toplamaya başladık. Birinci gün akşam saat 21.00’de iki tır çıkardık. Bir adedini Hatay’a, bir adedini Adıyaman’a. Bölgeye ulaşan ikinci tır, Hatay’a ulaşan birinci tır bizim kulübümüzden çıkan tırlardı. Ondan sonra bu bu türlü kalmamalı, yeni aksiyonlar almalıyız dedik. Elbette ki devletimiz tüm gücüyle buraya geldi ve katkı vermeye çalıştı ancak bizim de bir tarafında bulunmamız gerektiğini düşündük. Bir konteyner kent planladık. O dönemki Sevgili Lider Vekilimiz Erden Timur’un büyük çabalarıyla biz statta bu tertipleri yaparken kendisi de Hatay’da, Kahramanmaraş’ta, birtakım alanlar belirledi. Sorun yalnızca yardımı tırlara yükleyip yollamak değil. Biz 100’e yakın tır gönderdik. Ülkenin dört bir yanından bu tırlar gidiyordu. Sıkıntı o tırları yanlışsız halde karşılayıp eserlere nazaran istifleyip daha sonra da hakikaten gereksinim sahiplerine ulaştırmaktı. Sağ olsun Erden Timur da çok yanlışsız halde burada uyumu sağladı. Biz kısa mühlet içerisinde gerek o yaptığımız tertiple gerek bizim taraftar kümemiz ultrAslan’ın, Galatasaraylıların ve tüm vatandaşlarımızın dayanağıyla çok önemli bir tertip yaptık. İkinci adımda bununla kalmak istemiyoruz bir de barınma meselesine da müdahil olmak istiyoruz dedik. Ne yapabiliriz diye Devlet yetkilileri ile görüştük bize bu alanı gösterdiler. Biz burada çok kısa bir mühlet içerisinde bir konteyner kent oluşturmaya başladık. O vakit bir kelam vermiştik; “Bu takviye hiç bitmeyecek” demiştik ve nitekim de bugün buradayız, sene içerisinde onlarca kere buraya, Adıyaman’a, Malatya’ya gittik. Liderimiz Dursun Aydın Özbek de şu anda Adıyaman’da depremzedelerle kucaklaşıyor.”

BİRLİKTE 1905 ÇATISI ALTINDA ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR

“Bugün burada olmamız, bu iki sene içerisinde onlarca kere geliyor olmamız da bu takviyenin hiç bitmediğinin, bitmeyeceğinin de göstergesi. Bu konteyner kent Maraş’ın gözbebeği haline gelmiş vaziyette. Sistemiyle, intizamıyla, içerisindeki devletin takviyesiyle yapılan marketinden eczanesine, çocuk oyun alanlarından halı alanına kadar nitekim çok tertipli, çok değerli bir konteyner kent.  Bununla kalmadık kalıcı konutlarla da ilgili çalışma başlattık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile bir sözleşme yaptık. O mukaveledeki yükümlülüklerimizi elimizden geldiği kadar yerine getirmeye çalışıyoruz. Tahminen bizim katkılarımıza devletin gereksinimi yok lakin sonuçta bizim de çorbada tuzumuz olsun, biz de var olalım, insanların farkındalığını daima canlı tutalım heyecanı ve kanısıyla Birlikte 1905 çatısı altında bu çalışmalarımız devam ediyor. Ne memnun ki bugün peyderpey bu vilayetlerdeki konteyner kentler kapatılıyor. Neden, zira kalıcı konutlar inşa ediliyor, anahtarları teslim ediliyor. Bugün sabahtan kabir ziyaretimiz oldu. Gerisinden çarşı ziyaretimiz oldu. Orada da şunu gördük; artık kent yavaş yavaş kalkınmaya başlıyor. Çok hoş, çok şık konutlar yapılıyor. Muhtaçlık sahiplerine süratlice teslim ediliyor. İnşallah bir daha bu tip konteyner kentlere gereksinimimiz olmasın, inşallah Allah bu tip acıları bize yaşatmasın. Bu vesileyle bir sefer daha bu acıları yaşayan herkese başsağlığı, vefat edenlere gani gani rahmet diliyorum. Hala bu işin travmaları var. Sonuçta hiç kolay bir şey değildi o gece arkadaşlarımızdan dinlediğimiz. O travmaların da tez vakitte geçmesini, herkesin sıhhatine kavuşmasını, bir daha bu türlü acılarla karşılaşmamamızı diliyorum.

Biz geçen sene de Ramazan ayında tüm konteyner kenttekilere ve civarına iftar tertibi yapmıştık. Ekseriyetle Galatasaraylıların bağışlarıyla olan bir tertipti. Bu sene tekrar ona devam edeceğiz. İnşallah takvimimizi de uydurabilirsek, Okan hocamız ve birkaç oyuncumuzla birlikte burada daima birlikte bir iftar yapmayı umuyorum. Böylelikle arkadaşlarımıza da bir moral olur, onlarla daha fazla vakit geçirme imkânımız olur diye umut ediyorum.”

Yönetim Kurulu Üyesi Ece Bora ise şu tabirleri kullandı:

BU TAKVİYE HİÇ BİTMEYECEK

“Benim Kahramanmaraş’a birinci gelişim oldu. Sarsıntının yaşandığı 6 Şubat gecesinden itibaren her birimizin çok büyük uğraşı var, tüm Türkiye’nin çok büyük uğraşı var. Konteyner kentimizi birinci kez gördüm. Gururlandım bir Galatasaraylı olarak. Yaşadığımız büyük kederin yanında aslında çok da bir şey söz etmiyor. Programa mezarlık ziyaretiyle başladık. ultrAslan’dan genç arkadaşlarımızın mezarlarını ziyaret ettik, aileleriyle buluştuk. Bu acı nasıl geçecek hala bilmiyoruz lakin elimizden geldiğince birbirimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bence bizim ülkemizin, bizim topluluğumuzun değerli tarafı bu zati. Birlikteyiz, yan yanayız her ne olursa olsun birbirimizden güç alıyoruz. Bu takviye hiç bitmeyecek. Biz, Türkiye’de ya da dünyanın neresinde olursa olsun elimiz neye ulaşıyorsa, kimin neye muhtaçlığı varsa daima tıpkı şuurla davranacağız. Rastgele bir şey olduğunda daima şu soruyu sorarız; ne yapıyoruz sorusunu sorarız, yapacak mıyız diye düşünmeyiz. Galatasaray’ın bu geleneğini, bu karakterini çok da seviyorum. Güya Galatasaraylı olmanın bilinmeyen kodu üzere bu büsbütün içten gelen. Burada pırıl pırıl arkadaşlarla tanıştım. İki yıldır birebir biçimde hiç takviyelerini esirgemeyenlerle ilgili tüm esnafın, konteyner kentte kalanların teşekkürlerini dinledim. Âlâ ki Galatasaray var. Umuyorum ki bir daha bu türlü bir şey hiç yaşamayalım. Biz yeniden birlikte olmaya, yan yana kalmaya devam edeceğiz.

Yönetim Kurulu Üyesi Timur Kuban da şöyle konuştu:

ACILAR PAYLAŞTIKÇA AZALIR

“Dünyanın, tahminen de dünya insanlık tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşadık. Tam 11 vilayetimizi, milyonlarca vatandaşımızı etkileyen bir felaketti. Kulübümüz iki sene evvel 6 Şubat sabahı saat 09.00’da düğmeye basmıştı. 11.00’de stadımızda yardım toplama tertibi başlamıştı. Yaklaşık 1 ay boyunca daima birlikte orada yaşadık. Bölgedeki Galatasaraylıların, ultrAslan kardeşlerimizin tüm bölgede bizim organize ettiğimiz yardımları burada inançlı bir halde ulaştırdık. Yalnızca Galatasaraylıların değil, tüm Türkiye’nin yardımlarını, Türk toplumunun inancını kazanarak bölgeye ulaştırması, muhtaçlık sahiplerine düzgün bir formda ulaştırması nitekim Galatasaray’ın yalnızca bir spor kulübü olmadığını Türkiye’nin en büyük Sivil Toplum Kuruluşu olduğunu, bu toprakların en değerli bedellerinden biri olduğunu gösterdi. Münasebetiyle bunun karşılığını topluma vermek de vazifemiz. Bunu o devir daima birlikte yaşadık.

Sonra konteyner kent sürecine geçildi. Ben de buraya birinci defa gelme fırsatını yaşadım, bu üzücü yıl dönümünde. Burada umut ettiğimiz üzere bir ömür kurulmuş durumda. Burada yalnızca bir çatı altına baş sokabilme değil, ana okulundan marketine, berberinden çocukların oyun alanlarına kadar birçok imkan yaratılmış durumda. 500 konteynerimizin içerisinde hala 393 ailemiz, 1323 kişi yaşamakta. Kalıcı konutlara da çok önemli dayanağımız var. Ülkemizin de aslında toplu takviyesi var. Oralara geçmiş ailelerimizden sonra bile hala 1323 vatandaşımız, 250 civarında evladımızın bulunduğu, birinci görevlendirmesini alan, kentte farklı yerlerde vazife yapan 57 öğretmenin ömür alanından, inançlı bir ortamdan bahsediyoruz. Tahminen de bu birinci görevlendirmesini bu kadar gönül rahatlığıyla burada yapmak için gelemeyecek 57 geleceğimizi yetiştirecek öğretmenimizin yaşadığı bir ortamdan bahsediyoruz. Burada gözümüz, elimiz, kolumuz olan ultrAslan kardeşlerimizin her gün, 7×24 burada yaşıyor olmaları, her türlü muhtaçlığı, herkesin eksiğini karşılayacak bize haber verecek halde burada bulunuyor olmaları çok değerli.”

BÖLGEYE DAYANAK VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ

“Az evvel birlikte kütüphaneyi ziyaret ettik. Farklı meskenlerin içerisine girdik, konutların ne durumda olduğunu gördük. Sahiden ne yapsak yetmez çok sıkıntı bir ömür. Bir mühlet daha bu türlü devam edecek ancak bir nebze olsun burada vatandaşlarımızın daha huzur içinde yaşayabilecekleri bir ortamı yaratmaya çalıştık. Bunun da hayata geçtiğini burada fiziken de görmek sahiden çok kıymetli. Bundan sonra kalıcı konutlara geçiş süreci var. Vatandaşlarımıza dayanak vermeye devam edeceğiz. Oradaki muhtaçlıklarını karşılayacağız. Öteki bölgelere de elimizden geldiğince dayanak oluyoruz. Birlikte 1905 çatısı altında her vakit bu dayanak hiç bitmeyecek sloganımızla altını doldurarak devam edeceğiz. Hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum, ışık içinde yatsınlar. Geride kalanlara sabır diliyorum. Sonsuz metanet diliyorum, sahiden çok güç bir ömür. Hiçbir gün unutmuyorlardır fakat yıl dönümünde yine kayıplarını hatırlayarak o acıyı depreşerek yaşıyorlar. Biz de bir nebze olsun bugünlerde onların yanlarında olarak bu acıyı paylaşarak, onlara bir biçimde burada var olacağımızın, yanlarında olacağımızın takviyesini vermeye çalışıyoruz. Acılar paylaştıkça azalır.”